Yüz binlerce öğretmen mülakatın kaldırılmasını ve atanmayı bekliyor. Uzmanlar, eğitimde köklü reformların gerekliliğine dikkati çekerken, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan 20 bin atama yapılacağını duyurmuştu. Öğretmenler ise duruma tepkili. Konu hakkında görüş bildiren öğretmen Bahar Doğan, “Özel sektörde kurumlar öğretmenin hakkını yerken, ücretli öğretmenlikte de devlet bizi sömürüyor” ifadelerini kullandı.
Milli Eğtiim Bakanlığı (MEB) verilerine göre devlette 68.000 öğretmen açığı var, buna rağmen geçen ay sadece 20.000 öğretmen ataması için duyuru yapıldı. Açık kaynaklarda ise Türkiye’de yüz binlerce atanamayan öğretmenler bulunduğu, hatta kimilerine göre sayının 500 bini bulduğu dile getirilmekte.
Turkey recap Türkçe’den Sema Beşevli, atanamayan öğretmenler konulu bir dosya hazırladı.
“Atanamayan öğretmenler: Eğitim sisteminin bir diğer krizi” başlıklı dosyada, atanamayan öğretmenlerin durumu masaya yatırıldı.
Beşevli’ye konuşan 23 yaşındaki Türkçe öğretmeni Eray Bulut, Marmara Üniversitesi’nden mezun olalı neredeyse bir yıl oldu ancak hala atanmayı beklediğini söyledi.
Öğretmenler mülakattan şikayet ederken Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “düzgün bir mülakat projesi” hazırlamak istediklerini belirterek sürecin zaman alacağını açıklamıştı.
Kurumlara duyulan düşük güven
Eray Bulut, KPSS’de 262. olmasına rağmen, toplam puanının sadece yarısını oluşturan mülakat süreci hakkında endişeli olduğunu ve mülakat sürecinin “moralini bozduğunu” kaydetti.
Eğitim politikaları uzmanı Yeliz Düşkün, mülakatlara güven duyulmamasının, Türkiye’deki kurumsal güven eksikliğinden kaynaklandığını düşündüğünü ifade etti. Ücretli öğretmenlerim, kadrolu öğretmenlerin yetersiz kaldığı durumlarda görevlendiriliyor ve saat başına yaklaşık 75 lira kazandığını söyleyen Düşkün, ücretli öğretmenliğin öğretmenliğin saygınlığını düşürdüğünü ve atanamayan öğretmen sayısının artmasındaki en büyük nedenlerden biri olduğunu belirtti.
Sömürünün adresi: Özel sektörde kurumlar, ücretli öğretmenlikte devlet
Geçmişte ücretli öğretmenlik yaptığını söyleyen 26 yaşındaki Bahar Doğan, “Özel sektörde kurumlar öğretmenin hakkını yerken, ücretli öğretmenlikte de devlet bizi sömürüyor,” dedi. Doğan ayrıca öğretmenlik kadroları için yarışanların sayısını artıran ücretli öğretmenliğin mesleğin saygınlığını düşürdüğünü de kaydetti.
“Öğretmenlikte bir gelecek görmüyorum”
Öğretmenlik mesleğini bırakan 23 yaşındaki Fatoş Başboğa, mezun olduktan sonra birçok meslektaşı gibi ücretli öğretmen olarak çalışmayı denemiş ancak aldığı maaşın yeterli olmaması nedeniyle öğretmenliği tamamen bıraktığını ve şu anda bir havayolu şirketinde hostes olarak çalıştığını söyleyen Başboğa, “öğretmenlikte bir gelecek görmediği için” mesleği bıraktığını ifade etti.